İnsan fıtratı gücü elinde bulunduran düzen sahibi bir yaratıcıya ibadet etmeye meyillidir. Bu kendisinde acz ve noksanlık ortaya çıktığında ve her şeyi yaratan her şeye gücü yeten hikmet sahibi bir yaratıcının bu dünyanın, hayat ve insanın tümünün var edildiğine ikna olur ve onu benimser. Bu fıtratına (dindarlık içgüdüsüne) uygunluğu demektir. Akla bina edilmesi ise; tedbir sahibi olan Allah'ın varlığını, Resullere olan ihtiyacı, Kuran'ı Kerimin mucize oluşunu idrak ederek ve düşünerek akli yolla bulmayı esas almıştır. İnsanın bunlara iman edebilmesi için aklını kullanması gerekir. İslam akidesi Komünizm gibi maddeciliğe ve kapitalizm gibi orta çözüme dayalı değildir. Zira bu iki ideoloji fıtrata uygun olmadığı gibi akla da terstir.