Kapitalizmin en bariz fikirleri, insanların hürriyetlerini korumanın gerekli olduğu düşüncesidir. Bu hürriyetler de; inanç hürriyeti, düşünce-kanaat hürriyeti, mülkiyet hürriyeti ve şahsî hürriyetlerdir. Mülk edinme hürriyetinden, çıkarcılığa dayalı ve büyük karaborsalara yolaçan, Batılı kâfir devletleri halkları sömürme ve servetlerini yağmalama yoluna iten kapitalist ekonomi düzeni doğmuştur.
Bu umumî dört temel hürriyet, İslâm hükümleri ile çelişir. Zira müslüman akidesinde hür değildir. Eğer dininden dönerse tevbe etmesi istenir, İslâm'a dönmeyecek olursa katledilir. Resulullah (s.a.v) şöyle buyurdu: "Kim dinini değiştirirse onu öldürün."(Buhari, Cihad ve’s-Seyr, 2794)
Müslüman görüşlerinde de hür değildir. İslâm neyi görür ve gösterirse, müslümanın bu görüşü benimsemesi icabeder. Müslümanın İslâm'ın görüşünden başka görüşünün bulunması caiz olmaz.
Müslüman mülkiyette de serbest değildir. Ancak şerî mülk edinme sebebleri uyarınca mülkiyete sahip olması sahihtir. Dilediğini, dilediği gibi edinmekte serbest değil, bilâkis mülkiyet sebeblerine bağlıdır. Bu sebebler dışındaki başka bir yolla mülk edinmesi mutlak olarak caiz değildir. Faizle, ihtikârla, içki ve domuz satışı ile veya buna benzer şer'an yasak olan mülk edinme yollarıyla mülk edinmesi sahih değildir. Bu yollardan herhangi biriyle mülk edinmek caiz değildir.
İslâm'da şahsî hürriyet yoktur. Müslüman şahsî olarak hür değildir. Aksine müslüman Şeriat'ın kendisine gösterdikleriyle mukayyeddir. Meselâ, namaz kılmadığı veya oruç tutmadığı zaman cezalandırılır. Sarhoş olduğu veya zina ettiği zaman cezalandırılır. Müslüman bir kadın güzelliklerini ve zinetlerini ortaya çıkararak açık-saçık dışarıya çıkarsa cezalandırılır.
Bundan dolayıdır ki kapitalist batı düzeninde mevcud hürriyetlerin İslâm'da yeri yoktur. Bunlar İslâm hükümleriyle tam bir tenakuzla çelişirler.
Kapitalist ideolojinin en bariz fikirlerinden biri de demokrasidir.
Bu umumî dört temel hürriyet, İslâm hükümleri ile çelişir. Zira müslüman akidesinde hür değildir. Eğer dininden dönerse tevbe etmesi istenir, İslâm'a dönmeyecek olursa katledilir. Resulullah (s.a.v) şöyle buyurdu: "Kim dinini değiştirirse onu öldürün."(Buhari, Cihad ve’s-Seyr, 2794)
Müslüman görüşlerinde de hür değildir. İslâm neyi görür ve gösterirse, müslümanın bu görüşü benimsemesi icabeder. Müslümanın İslâm'ın görüşünden başka görüşünün bulunması caiz olmaz.
Müslüman mülkiyette de serbest değildir. Ancak şerî mülk edinme sebebleri uyarınca mülkiyete sahip olması sahihtir. Dilediğini, dilediği gibi edinmekte serbest değil, bilâkis mülkiyet sebeblerine bağlıdır. Bu sebebler dışındaki başka bir yolla mülk edinmesi mutlak olarak caiz değildir. Faizle, ihtikârla, içki ve domuz satışı ile veya buna benzer şer'an yasak olan mülk edinme yollarıyla mülk edinmesi sahih değildir. Bu yollardan herhangi biriyle mülk edinmek caiz değildir.
İslâm'da şahsî hürriyet yoktur. Müslüman şahsî olarak hür değildir. Aksine müslüman Şeriat'ın kendisine gösterdikleriyle mukayyeddir. Meselâ, namaz kılmadığı veya oruç tutmadığı zaman cezalandırılır. Sarhoş olduğu veya zina ettiği zaman cezalandırılır. Müslüman bir kadın güzelliklerini ve zinetlerini ortaya çıkararak açık-saçık dışarıya çıkarsa cezalandırılır.
Bundan dolayıdır ki kapitalist batı düzeninde mevcud hürriyetlerin İslâm'da yeri yoktur. Bunlar İslâm hükümleriyle tam bir tenakuzla çelişirler.
Kapitalist ideolojinin en bariz fikirlerinden biri de demokrasidir.